Bolu ilimizin büyüleyici ilçesi Mudurnu’ya bağlı Abant… Büyüleyici diyorum çünkü her mevsim görülmeye ve yaşamaya değer, gerçek bir doğa ve kültür harikası.
Kamp yapmaya karar verdiğimizde aklıma ilk gelen yer Abant olmuştu. Listenin en başına yazdım. İyi ki de öyle yapmışım. İstanbul’dan Sapanca’ya giderek orada yaptığımız kahvaltı sonrasında Abant’a yolculuğumuz başladı. Yol üzerinde gördüğümüz büyüleyici birçok manzara ile karşılaştık. İlk durağımız Abant Tabiat Parkı. İstanbul’dan Sapanca’ya 2 saatlik yolculuk ardından kahvaltı için kısa bir mola verdik. Kısa dediğime bakmayın Sapanca’yı o kadar beğendik ki 3 saat kaldık. Sapanca’nın ardından rotamızı Abant’a çevirdik. Ortalama 2,5 saatlik yolculuk ardından Abant Tabiat Parkı’na vardık. Öncelikle Abant Gölü çevresinde dolaşarak keşif yaptık. Kamp yapacağımız yeri belirledik. Tabiat Parkı içinde yer alan Abant Kamp Yeri tercihimiz oldu. Ücretli olan bu kamp yerinde güvenlik, elektrik, WC, duş ve restoran imkanları vardı. Kendi aracımızla burada 1 gece kamp yaptık. İsteyen bizim gibi aracıyla, isteyen çadırı ile, isteyen karavanı ile bu alanda güvenli bir şekilde doğanın tadını çıkarabilir. Biz Temmuz ayında gitmemize rağmen akşam oldukça soğuktu. Giderken mutlaka yanınıza hırka, kazak türü şeyler alın. Abant gerçekten bol oksijenli ve çok soğuk bir yer. Benim gibi doğayı çok seviyorsanız soğuk pek işlemez. Kamp alanında yerimizi belirledikten sonra kamp eşyalarımızı hazırladık. Ortam çok sessiz ve huzurlu olduğu için isteyen kitabını okuyor, isteyen ailesiyle vakit geçiriyor, isteyen radyodan müzik dinliyor. Kamp sever aileler için oldukça güvenli bir ortam. Hijyen açısından personel yetersizliği sebebiyle olsa gerek çok hijyenik bir ortam yoktu. Tabi bu noktada iş kullanan kişilere de düşüyor. Ortak kullanım alanlarını herkes temiz kullansa büyük ölçüde sorun kalmayacak. Restoran fiyatları bir tık yüksek ama çevrede çok fazla işletme yok zaten. Tabiat Parkı içindeki diğer restoranları kullanabilirsiniz ya da Tabiat parkına girmeden yol üzerindeki diğer işletmelerden faydalanabilirsiniz. Biz sabah kahvaltısı için kamp yerindeki restoranı tercih ettik. Sabah uyandığınızda çok dinç uyanıyorsunuz, arındığınızı hissediyorsunuz. Kahvaltı sonrası Abant Tabiat Parkı içinde yapılacak bazı aktiviteler mevcut. Piknik, kamp, at binme, bisiklet parkurlarında bisiklet sürme, faytona binme, doğa müzesi ziyareti, yamaç paraşütü gibi. Tabiat Parkının güvenliği atlı jandarma mensuplarına ait. Ailecek hafta içi ya da hafta sonu güzelce eğlenip, dinlenebileceğiniz harika bir ortam.
Tabiat Parkında gezerken bir tabela dikkatimizi çekti. Termal Dünyası. İnternetten yaptığım ufak bir araştırma sonucu bir günümüzü de orada geçirmeye karar verdik. Bu bölgede oldukça meşhur olan bu işletmeyi ilk defa duyuyorduk. Abant Tabiat Parkından tabelaları takip ederek öncelikle geniş bir ovadan geçtik. Daha sonra olabildiğince yukarı tırmandık. Araç ile ortalama 1 saat yol gittik. Yolların dar olması ve keskin virajlar mesafeyi uzatıyor gibiydi. Harika manzaralar eşliğinde Taşkesti’den geçerek Termal tesislerine vardık. Burada termal sularında ve bol oksijenli havada olmak insana çok iyi geliyor.



