Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal yayınladığı mesajında,
15 Temmuz 2016 gecesi teşebbüs olunan askeri darbe girişiminin yıl dönümünde, anılan bu darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyor, yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz.
Her türlü darbe girişimini, anti demokratik uygulama ve anlayışı, demokrasi suçu olarak kabul ediyoruz.
Demokrasiyi kesintiye uğratan, insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayan ve/veya ortadan kaldıran, halka baskı ve şiddet uygulayan, her türlü hukuk dışı uygulamalara yeltenen, her kim olursa olsun hukuku ihlal eden, evrensel insan haklarına aykırı, demokrasi dışı her tür askeri ve sivil darbenin karşısında olmayı, dün olduğu gibi bugün de insani, vicdani, ahlaki ve hukuki bir görev olarak görüyoruz.
Teşebbüs olunan darbe girişimine kalkışanların mahkemeler önünde yargılanması ile birlikte ayrıca 15 Temmuz akşamına kadar gelinen süreçlerde; FETÖ terör örgütünün oluşmasında, büyümesinde, toplumsal tehlike oluşturmasında doğrudan ve/veya dolaylı olarak katkısı olan, yardımcı olan, sorumlu olan herkesin ortaya çıkartılarak yine evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde yargılanmalarının sağlanması gerektiğini belirtiyoruz.
Teşebbüs olunan darbe girişimi kadar bu girişim bahane edilerek ortaya konulmuş ve koyulacak hukuka aykırılıklara ve anti demokratik uygulamalara da darbeye karşı olduğumuz şiddette karşı olduğumuzu bu vesile ile belirtmekteyiz.
Hukukun egemen olduğu, başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz uygulandığı bir demokratik anlayış ile; masumiyet karinesi esas alınarak yargılamaların yapıldığı, yaşam hakkının en temel hak olduğu unutulmadan açlık grevlerine neden olan haksız uygulamalara son verilen, tam demokratik çağdaş bir ülkede barış içinde ve bir arada yaşamak istiyoruz.
Çözümün, demokrasiye tam anlamıyla sıkı sıkıya bağlı kalmak, olağanüstü durumlar bırakılarak hukuka uymak olduğuna inanıyoruz. Tüm sorumluları ortaya çıkaracak araştırma ve soruşturmalar yapılarak, kimseyi ötekileştirmeden samimi ve kararlı bir mücadele ile bir daha darbe girişimleri ile karşı karşıya kalınmayacak bir ortam yaratılmasını, popülizmden uzak durularak, kamuoyuna tüm gerçeklerin açıklanmasını bekliyoruz.
Bu vesile ile 15 Temmuz sürecinde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Ve biliyoruz ki; demokrasinin olmadığı, hukukun ve bağımsız yargının olmadığı bir ülkede tüketici haklarını savunmak ve mücadelesini vermek mümkün değildir'' ifadelerini kullandı.
15 Temmuz 2016 gecesi teşebbüs olunan askeri darbe girişiminin yıl dönümünde, anılan bu darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyor, yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz.
Her türlü darbe girişimini, anti demokratik uygulama ve anlayışı, demokrasi suçu olarak kabul ediyoruz.
Demokrasiyi kesintiye uğratan, insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayan ve/veya ortadan kaldıran, halka baskı ve şiddet uygulayan, her türlü hukuk dışı uygulamalara yeltenen, her kim olursa olsun hukuku ihlal eden, evrensel insan haklarına aykırı, demokrasi dışı her tür askeri ve sivil darbenin karşısında olmayı, dün olduğu gibi bugün de insani, vicdani, ahlaki ve hukuki bir görev olarak görüyoruz.
Teşebbüs olunan darbe girişimine kalkışanların mahkemeler önünde yargılanması ile birlikte ayrıca 15 Temmuz akşamına kadar gelinen süreçlerde; FETÖ terör örgütünün oluşmasında, büyümesinde, toplumsal tehlike oluşturmasında doğrudan ve/veya dolaylı olarak katkısı olan, yardımcı olan, sorumlu olan herkesin ortaya çıkartılarak yine evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde yargılanmalarının sağlanması gerektiğini belirtiyoruz.
Teşebbüs olunan darbe girişimi kadar bu girişim bahane edilerek ortaya konulmuş ve koyulacak hukuka aykırılıklara ve anti demokratik uygulamalara da darbeye karşı olduğumuz şiddette karşı olduğumuzu bu vesile ile belirtmekteyiz.
Hukukun egemen olduğu, başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz uygulandığı bir demokratik anlayış ile; masumiyet karinesi esas alınarak yargılamaların yapıldığı, yaşam hakkının en temel hak olduğu unutulmadan açlık grevlerine neden olan haksız uygulamalara son verilen, tam demokratik çağdaş bir ülkede barış içinde ve bir arada yaşamak istiyoruz.
Çözümün, demokrasiye tam anlamıyla sıkı sıkıya bağlı kalmak, olağanüstü durumlar bırakılarak hukuka uymak olduğuna inanıyoruz. Tüm sorumluları ortaya çıkaracak araştırma ve soruşturmalar yapılarak, kimseyi ötekileştirmeden samimi ve kararlı bir mücadele ile bir daha darbe girişimleri ile karşı karşıya kalınmayacak bir ortam yaratılmasını, popülizmden uzak durularak, kamuoyuna tüm gerçeklerin açıklanmasını bekliyoruz.
Bu vesile ile 15 Temmuz sürecinde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Ve biliyoruz ki; demokrasinin olmadığı, hukukun ve bağımsız yargının olmadığı bir ülkede tüketici haklarını savunmak ve mücadelesini vermek mümkün değildir'' ifadelerini kullandı.