Türk Eğitim-Sen 5 nolu Şube Başkanı Halil Koçoğlu yayınladığı yazılı mesajla Türk Egitim-Sen üzerinde yapılan polimiklere son noktayı koydu. Başkan Halil Koçoğlu yaptığı açıklamayla bir kez daha uyarıda bulundu. Başkan Koçoğlu yayınladığı SİYASAL-SENDİKAL YOZLAŞMA VE İDRİS AĞACININ KATRAN’A DÖNÜŞMESİ " başlığı altındaki mesajında " Sendikal mücadelelerde, amaca ulaşmak için birden çok eylemsel enstrüman vardır.
Karşılıklı müzakere etmek, diyalog kurmak, bir sorunu çözmek, muhattaplarını masaya oturtmak bir AMAÇ’tır.
Bu Amaç için yapılan eylemsel mücadele ve kullanılan tüm enstrümanlar birer ARAÇ’tır.
Bu ARAÇları kullanarak AMAÇa;
Amaç hasıl olunca da SONUÇa ulaşılır.
Son zamanlarda sendikal AMAÇ’ı ve SONUÇ’u unutup Türk Eğitim Sen’i hangi enstrümanı ne zaman ve ne şekilde kullanacağı üzerinden yani ARAÇlar üzerinden saldırıp ağza alınmayacak laflar ve hakaretlerde bulunan ve kendilerine sendika yöneticisi diyen şarlatanları, ferasetine güvendiğim bir milyonluk eğitim camiamızın takdirlerine bırakıyorum.
Eğitim çalışanlarını Siyasi inatlaşmaya kurban edenleri, bu siyasi inatlaşmayı sendikal rantta çevirmeye çalışanları ve bu kepazeliğe çanak tutan sendika görünümlü yapıları da eğitimin tüm paydaşları unutmayacaklardır.
Kerameti kendinden menkul kişilerin bu eylem,söylem ve görsel şovlarını bizler daha önce 2007/2012/2017 yıllarındaki seçimlerden önce de gördük. Aynı senaryo farklı figüranlarla oynadılar.
Şimdi 2023 seçimlerinden önce aynı kurguyu devreye aldılar. Sahnelenen oyun aynı sadece figüranlar değişmiştir.
Hatırlayalım,
2007 seçimlerinden önce ilk defa Toplu sözleşme ikramiyesi 5 YTL. (2023 Ocak ayında yaklaşık 1000 TL olacak) ve sendika kesintisi de 5 YTL. civarıydı. Gelişmiş ülkelerde ve işçi sendikalarında dahi uzun yıllardan beri var olan Toplu Sözleşme Primi ilk defa Türkiye Kamu Sen/Türk Eğitim Sen tarafından Türk Memur sendikacılığıyla kazanılmıştır.
Yetkiyi ellerinden aldığımız dönemin hızlı sendikacı hevalleri‼️ Ellerini yumruk yaparak öğretmenodasının kapılarına siper olarak “ TÜRK EĞİTİM SEN BURAYA GİREMEZ, SİZ DEVLETE MEMURU SATTINIZ” diyenlerle bugün ortalıkta şarlatanlık yapanlar aynı zihniyetin ürünleridir.
2012 seçimlerinde; Türk Eğitim Sen eğitim çalışanlarından aldığı yetkiyi, yine onların tasarrufuyla şuanki yetkili ama etkisiz sendikaya kaybetti.
Devam eden tarihlerde gezi olayları ardından açılım süreci ve devamında sur olaylarında üzerlerine düşen ne kadar gayri meşru çalışmalar varsa fazlasıyla yapanlar, omuz omuza verdikleri mücadele ile şerde birleşenler, sendikacı hevaller ile o dönemde olduğu gibi bu dönemde de nasıl birlikte iş tuttuklarını biz görüyor ve biliyoruz.
O dönemde pensilva sendikası ile bir olanların, siyasal islamcıların, ilimcilerin, ensarcıların, çorbaya birlikte gözyaşı akıtanların, maklubeye birlikte kaşık sallayanların, hala kamuda kalmış bir takım fetö artıklarının en kısa zamanda akıbetlerin hayr olmayacağına emin olabilirsiniz.
şimdilerde kalkmış bir mahlep‼️ Önce ülkem sonra sendikam diyen vatanseverleri, yıllardır hakları gasp edilen Ülkücü/Türk Milliyetçilerini, Türk Eğitim Sen’in şerefli mensuplarını itham etmesi, en hafif tabiri ile hadsizlik, suç bastıma, rol çalma, İtibar suikastliğidir.
Hülasa ne kadar müptezel varsa bugün kripto olmuşlar güya Türk Eğitim Sen’e parmak sallıyorlar,
Hadi ordan hadsizler‼️
Bu oluşumların bazı haramzade yöneticileri Türk Eğitim Sen’ene akıl fukarası bir üslupla çemkirerek sözümona yaklaşmakta olan kongrelerinde mevzi kazanma derdine düşmüşler.
Rahmetli büyük Babam derdi ki;
Bak oğul! Her idris ağacından kereste olmaz bazıları da tomruk olur biz onların dallarını kırar, kökünden söküp odun diye yakarız. Yani Oğul Aynı: “Katran kaynatmakla olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker. sözünde olduğu gibi bunların cibilliyetleri neyse değiştiremezsin” derdi, rahmetli, daha dün gibi aklımdadır. Nur içinde yatsın…
30 yıllık koca çınar, koca bir dev gibi dimdik ayakta ve yetkiye yürürken bir milyonluk eğitim camiasına kol kanat germekten geri durmayacaktır. Çalışanların yanında saf tutmaya herkesin bir doğrusu olabilir ama tek olan hakikaten taviz vermemeye devam edeceğiz" dedi.
Karşılıklı müzakere etmek, diyalog kurmak, bir sorunu çözmek, muhattaplarını masaya oturtmak bir AMAÇ’tır.
Bu Amaç için yapılan eylemsel mücadele ve kullanılan tüm enstrümanlar birer ARAÇ’tır.
Bu ARAÇları kullanarak AMAÇa;
Amaç hasıl olunca da SONUÇa ulaşılır.
Son zamanlarda sendikal AMAÇ’ı ve SONUÇ’u unutup Türk Eğitim Sen’i hangi enstrümanı ne zaman ve ne şekilde kullanacağı üzerinden yani ARAÇlar üzerinden saldırıp ağza alınmayacak laflar ve hakaretlerde bulunan ve kendilerine sendika yöneticisi diyen şarlatanları, ferasetine güvendiğim bir milyonluk eğitim camiamızın takdirlerine bırakıyorum.
Eğitim çalışanlarını Siyasi inatlaşmaya kurban edenleri, bu siyasi inatlaşmayı sendikal rantta çevirmeye çalışanları ve bu kepazeliğe çanak tutan sendika görünümlü yapıları da eğitimin tüm paydaşları unutmayacaklardır.
Kerameti kendinden menkul kişilerin bu eylem,söylem ve görsel şovlarını bizler daha önce 2007/2012/2017 yıllarındaki seçimlerden önce de gördük. Aynı senaryo farklı figüranlarla oynadılar.
Şimdi 2023 seçimlerinden önce aynı kurguyu devreye aldılar. Sahnelenen oyun aynı sadece figüranlar değişmiştir.
Hatırlayalım,
2007 seçimlerinden önce ilk defa Toplu sözleşme ikramiyesi 5 YTL. (2023 Ocak ayında yaklaşık 1000 TL olacak) ve sendika kesintisi de 5 YTL. civarıydı. Gelişmiş ülkelerde ve işçi sendikalarında dahi uzun yıllardan beri var olan Toplu Sözleşme Primi ilk defa Türkiye Kamu Sen/Türk Eğitim Sen tarafından Türk Memur sendikacılığıyla kazanılmıştır.
Yetkiyi ellerinden aldığımız dönemin hızlı sendikacı hevalleri‼️ Ellerini yumruk yaparak öğretmenodasının kapılarına siper olarak “ TÜRK EĞİTİM SEN BURAYA GİREMEZ, SİZ DEVLETE MEMURU SATTINIZ” diyenlerle bugün ortalıkta şarlatanlık yapanlar aynı zihniyetin ürünleridir.
2012 seçimlerinde; Türk Eğitim Sen eğitim çalışanlarından aldığı yetkiyi, yine onların tasarrufuyla şuanki yetkili ama etkisiz sendikaya kaybetti.
Devam eden tarihlerde gezi olayları ardından açılım süreci ve devamında sur olaylarında üzerlerine düşen ne kadar gayri meşru çalışmalar varsa fazlasıyla yapanlar, omuz omuza verdikleri mücadele ile şerde birleşenler, sendikacı hevaller ile o dönemde olduğu gibi bu dönemde de nasıl birlikte iş tuttuklarını biz görüyor ve biliyoruz.
O dönemde pensilva sendikası ile bir olanların, siyasal islamcıların, ilimcilerin, ensarcıların, çorbaya birlikte gözyaşı akıtanların, maklubeye birlikte kaşık sallayanların, hala kamuda kalmış bir takım fetö artıklarının en kısa zamanda akıbetlerin hayr olmayacağına emin olabilirsiniz.
şimdilerde kalkmış bir mahlep‼️ Önce ülkem sonra sendikam diyen vatanseverleri, yıllardır hakları gasp edilen Ülkücü/Türk Milliyetçilerini, Türk Eğitim Sen’in şerefli mensuplarını itham etmesi, en hafif tabiri ile hadsizlik, suç bastıma, rol çalma, İtibar suikastliğidir.
Hülasa ne kadar müptezel varsa bugün kripto olmuşlar güya Türk Eğitim Sen’e parmak sallıyorlar,
Hadi ordan hadsizler‼️
Bu oluşumların bazı haramzade yöneticileri Türk Eğitim Sen’ene akıl fukarası bir üslupla çemkirerek sözümona yaklaşmakta olan kongrelerinde mevzi kazanma derdine düşmüşler.
Rahmetli büyük Babam derdi ki;
Bak oğul! Her idris ağacından kereste olmaz bazıları da tomruk olur biz onların dallarını kırar, kökünden söküp odun diye yakarız. Yani Oğul Aynı: “Katran kaynatmakla olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker. sözünde olduğu gibi bunların cibilliyetleri neyse değiştiremezsin” derdi, rahmetli, daha dün gibi aklımdadır. Nur içinde yatsın…
30 yıllık koca çınar, koca bir dev gibi dimdik ayakta ve yetkiye yürürken bir milyonluk eğitim camiasına kol kanat germekten geri durmayacaktır. Çalışanların yanında saf tutmaya herkesin bir doğrusu olabilir ama tek olan hakikaten taviz vermemeye devam edeceğiz" dedi.