Bağcılar'da İstanbul hanımefendileri yetişiyor

Günümüzde artık unutulmaya yüz tutan “İstanbul Hanımefendisi” kültürü Bağcılar’da yaşatılmaya

çalışılıyor. Bağcılar Belediyesi tarafından genç kızlara, konuşma adabından oturup kalkmaya; toplu

ulaşımda uyulması gereken kurallardan cenaze törenlerinde dikkat edilecek hususlara kadar her

konuda eğitim veriliyor. Her hafta Pazartesi günü gerçekleşen dersler çok yoğun ilgi görüyor.

Bağcılar Belediyesi, teknoloji ile şehirleşmenin artmasıyla maziye karışan ve adı sadece filmlerde

duyulan “İstanbul Hanımefendisi” kültürünü hayata geçirmek için çok anlamlı bir projeye imza attı. Bu

kapsamda “İstanbul Hanımefendisi Olmak” isimli eğitim semineri başlatıldı. Her hafta Pazartesi günü

ilçe sakini genç kızlar, Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezi’nde bir araya geliyor. İstanbul

Hanımefendisi adayı kızlar, Sedir Odası’nda saat 12.00-14.00 arasında Eğitim Koçu Arzu Arda’dan

eğitim alıyor.

Samimi bir havada geçen seminerde Arda, gençlerin salona girişlerinden itibaren ayakkabıyı

çıkarışlarını, oturuşlarını, konuşmalarını ve arkadaşlarıyla iletişimini büyük bir titizlikle takip ediyor.

Nezaket ve görgü kurallarına uymayanları kırmadan incitmeden yumuşak bir dille uyarıp doğrusunu

öğretiyor. Bu durum öğrencilerin daha duyarlı olmasını ve dersi daha iyi algılamalarına neden oluyor.

Ders boyunca sessiz şekilde hocalarını dinleyen gençler, soru-cevaplarla derse aktif olarak katılım

sağlıyor.

“Telefonda görgü kuralları da ele alınıyor”

Her ders farklı bir konuyu işleyen Arda, güzel konuşmanın inceliklerinden bulunduğu mekanda oturup

kalkmaya; toplu taşımada uyulması gerekenlerden cenaze törenlerinde yapılmaması gerekenlere

kadar her türlü nezaket kurallarına değiniyor. Değerler, hitap etmenin incelikleri, tanışma, yürüyüş,

duruş, arkadaşlık, aile bağları, ev düzeni, misafirlik, sanatın hayatımızdaki etkileri, karakter, telefonda

görgü kuralları ve hayvan sevgisine kadar birçok konu ele alınıyor. Konunun anlaşılması için zaman

zaman esprili bir dil kullanan Arda, günümüzle de kıyaslamalar yapıyor.

Gençlerin yaşam boyunca onlara eşlik edecek asil tavırlar öğrendiğini belirten Arda, “Toplum içinde

belli düzeyde her anlamda insanları rahatsızlığa sevk etmeyecek biçimde davranış sergilemek

görevimizdir. Duruşumuzla, tavrımızla, gülüşümüzle, ses tonumuzla ve giyim tarzımızla bunu

göstermeliyiz. Eğer biz bunları belli bir yerlere getirebilirsek karşı tarafın davranış biçimi de ciddi

şekilde değişecektir. Bu da çevremizde güzelliklere neden olacaktır” dedi.