Dişlerin temiz olması kadar sağlıklı olması da büyük bir öneme sahiptir. Dişlerin beyaz olması, sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Uzmanlar yaptıkları araştırmalara göre, hastalıkların birçoğunun ağız ve diş sağlığında meydana gelen sorunlar sonucunda oluştuğunu söylemektedir.
Özellikle sindirim sistemiyle alakalı şikayetleri bulunan kişilerin, ağız ve diş bakımlarına da öncelik vermeleri gerekir. Besinlerin ilk sindirim yeri olan ağız, dişlerin yardımıyla gıdaların çiğnenmesini sağlar ve yemek borusu yardımıyla mideye gönderir. Güzelce çiğnenmiş olan besinler, mide tarafından daha hızlı öğütülür ve sindirim sorunlarının önüne geçilmesini sağlar. Ağız ve diş sağlığının genel sağlık üzerinde de etkili olduğu unutulmamalıdır.
Ağız ve diş sağlığı için doğru diş kliniği seçimi büyük önem taşır. Alanında uzman hekimlerin izleyeceği doğru tedavi yöntemi, kişilerin en hızlı şekilde ağız ve diş sağlıklarını geri kazanmalarında oldukça etkilidir. Ağız ve diş alanında şikayeti olan kişiler, hastanelerde tedavi olabilecekleri gibi özel diş kliniği gibi kurumları da tercih edebilirler. İstanbul Dental Care, alanında uzman hekimleriyle ağız ve diş sağlığı alanında özverili olarak çalışmalarını sürdürür.
Doğru diş kliniği seçiminde bulunmak, diş sağlığını geri kazanmak isteyen herkes için büyük önem taşır. Günümüzde diş kliniği açmak için her ne kadar doğru lokasyon ve mekan önemliyse de, hepsinden daha önemlisi başarılı sonuçlar elde edebilmektir. Diş kliniği açma maliyeti de, tercih edilen malzemelerin kalitesi ve kliniğin bulunacağı lokasyonun popülaritesi gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir.
“Diş kliniği açmak kaç para?” sorusu baz alınarak genel bir hesaplama yapılsa, bu fiyatların az önce sıralanan faktörlere göre değişkenlik gösterebildiği açıkça anlaşılır. Diş kliniği açmak isteyen hekimler, öncelikli olarak; hangi şehirde, semtte ve kaç metrekarelik bir alanda çalışmak istediklerine karar vermelidirler. Tüm bunlar belirlendikten sonra maliyet hesabı yapmak daha uygun olur.
Doğru yerde diş kliniği açmak kadar doğru diş kliniği tasarımı tercih etmek de önemlidir. Çünkü ağız ve diş bakımı denildiği zaman kişilerde genellikle acı ve korku duyguları açığa çıkar. Diş kliniği tasarımında rahatlatan, huzur veren renkler tercih edilirse; bu detayların, hastaların korkularını yenmelerinde de etkili olma olasılığı yüksektir.
Ağız ve Diş Sağlığını Korumak için Alınması Gereken Önlemler
Sağlıklı bir ağıza ve dişlere sahip olmak herkes için çok önemlidir. Uzmanlar, ağız ve diş sağlığının korunması için kişilerin düzenli olarak en az altı ayda bir kontrole gitmelerini önerir. Bunun yanı sıra; düzenli olarak dişlerin fırçalanması, dişlerin güzelce temizlenebilmesi için diş ipi kullanılması, dişin çürümesine engel olabilmek için suların uygun klora sahip olması gibi detaylar önemlidir.
Diş çürümesinin önüne geçebilmek için çok şekerli ve tatlı besinlerden uzak durmak gerekir. Tatlı ve şekerli besinler tüketildiğinde dişler hemen fırçalanmalıdır. Örneğin; dişlerinizi fırçalarken diş etlerinizde kanama oluyorsa ve gün içinde belli şişlikler meydana geliyorsa, bu şikayetlerin zamanla iltihaba sebep olabileceği gibi diş çekimini de beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır. Diş eti hastalıklarının önüne geçilebilmesi için diş fırçalamanın ve düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmenin önemi büyüktür.
Asitli ve tatlı gıdaların tüketilmesi, dişlerde mikroorganizmaların daha etkili olmasını sağlar. Asitli içecek ve şekerli gıda tüketimine dikkat etmek, dişleri korumak için önemlidir. Fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu ve sert kuruyemişleri dişle kırmamaya özen göstermek gerekir. Bunun yanı sıra kürdan kullanırken de hassas olmaya, diş etine zarar vermemeye dikkat edilmelidir. Sert cisimler diş minesinin çatlamasına sebep oldukları gibi bakterilerin dişteki etkisinin de artmasını sağlar.
Asitli ve tatlı gıdalar, sağlıklı dişlere sahip olmak isteyenlerin uzak durması gerektiği gıdalardır. Unutulmamalıdır ki, dişlerin çürümesi ağızda bakterilerin çoğalması ve temizlenmemesi sonucu meydana gelir. Ağızda oluşan enfeksiyonun uzun süre tedavi edilmemesi sonucu, enfeksiyonun vücuda yayılıp başka hastalıklara sebep olması olasıdır. Bu sebeple diğer organların da zarar görmemesi için düzenli olarak diş bakımının yapılması gerekir.
Doğru Diş Fırçalama Teknikleri Nelerdir?
Ağız ve diş sağlığı için doğru diş fırçalama tekniklerinin de önemi büyüktür. Kullanılacak olan diş macunu fırça ıslatılmadan, fırça üzerine mercimek büyüklüğünde sıkılmalıdır. Günümüzde halk arasında karbonatın da dişleri beyazlattığı konuşulur. Karbonat ve diş pastası gibi ürünlerdeki aşındırıcılar büyük olduğu için diş minesine zarar verebilir. Uzmanlar ayda bir ya da iki kez kullanılmasını önermektedir.
Diş fırçalama tekniği olarak da, 45 derecelik açıyla diş etinden dişe doğru fırçalama yapılır. Dairesel hareketlerle dişlerin ön yüzü fırçalanır. Ön taraftan arka dişlere doğru, ağızdaki tüm dişlerin fırçalanmasına özen gösterilmelidir. Dişlerin iç kısımlarının da güzelce fırçalanmasına dikkat edilmelidir. Dişlerin arka kısımları fırça dik tutularak temizlenmelidir. Azı dişleri olarak bilinen dişler de, fırçanın ileri geri hareket ettirilmesiyle temizlenmelidir.
En çok merak edilen bir diğer konu da, hangi tür diş fırçasının seçilmesi gerektiğidir. Kişiler ağız ve diş yapılarına en uygun fırça modeli için hekimlerinin önerisini dikkate almalıdır. Fırçanın ıslatılmasına gerek yoktur, ağızdaki tükürük macunun köpürmesi için ideal miktardadır. Yapılan en yaygın hatalardan birisi de diş macununun fırça boyunca sıkılmasıdır. Diş macununun mercimek tanesi kadar fırçaya sıkılması yeterlidir.
Fazla macun kullanımı ağızdaki nane aromasını ve dolaylı olarak da ferahlık hissini artıracağı için uzun süreli bir fırçalamanın önüne geçer. Bu da dişlerin etkili bir şekilde temizlenmemesine sebep olur. Diş fırçalama işlemi kesinlikle sağdan sola ya da soldan sağa yatay bir şekilde yapılmamalıdır. Yatay fırçalama diş minesine zarar vereceği için renk değişikliğinin oluşmasına ve sıcak soğuk hassasiyetinin artmasına sebep olur.
Diş fırçasının doğru yönde hareket ettirilmesi diş sağlığı için büyük önem taşır. Bilinçsiz fırçalama vücudun en sert dokularından biri olan diş minesinin aşınmasına yol açar. Doğru diş fırçası seçimi, mercimek tanesi kadar diş macunu ve doğru diş fırçası hareketiyle diş temizliğinin en önemli kısmı başarılı bir şekilde tamamlanmış olur.
Diş fırçalama işlemi tamamlandıktan sonra, diş fırçasının ulaşamadığı yerler diş ipiyle güzelce temizlenmelidir. Diş ipi diş eti ve diş arasına, diş eti zarar görmeyecek şekilde yerleştirilmelidir. Günümüzde daha kolay bir kullanım imkanı sunması için farklı diş ipleri üretilmektedir. Dişlerin temizlendiğinden emin olabilmek için diş ipi kullanmanın önemi büyüktür.
Diş bakımının tamamlanmasının ardından, ağız bakımına geçilir. Son aşamada, dili güzelce fırçalamak gerekir. Dili fırçalamak, ağız kokusu gibi istenmeyen kokuların önüne geçmek için de etkili bir yöntemdir. Uzmanlar, ağızda kokuya neden olan bakterilerin dilde yer aldığı söylemektedir. Dil temizliği için diş fırçalar kullanılabileceği gibi dil için özel olarak geliştirilmiş fırçalar da tercih edilebilir.
Fırça dilin boğazaya yakın kısmından ön tarafa doğru ufak hareketlerle hareket ettirilir. Fırçayı dile yukarıdan aşağıya sürtme hareketiyle hareket ettirmek gerekir. Bu işlemi yaparken fazla bastırmamaya ve dili kanatmamaya dikkat etmek önemlidir. Ağız gargaraları, ağız spreyleri ve ağız duşları gibi ağız kokusunu engelleyecek ve diş sağlığını etkileyecek ürünler de tercih edilebilir.
Özellikle sindirim sistemiyle alakalı şikayetleri bulunan kişilerin, ağız ve diş bakımlarına da öncelik vermeleri gerekir. Besinlerin ilk sindirim yeri olan ağız, dişlerin yardımıyla gıdaların çiğnenmesini sağlar ve yemek borusu yardımıyla mideye gönderir. Güzelce çiğnenmiş olan besinler, mide tarafından daha hızlı öğütülür ve sindirim sorunlarının önüne geçilmesini sağlar. Ağız ve diş sağlığının genel sağlık üzerinde de etkili olduğu unutulmamalıdır.
Ağız ve diş sağlığı için doğru diş kliniği seçimi büyük önem taşır. Alanında uzman hekimlerin izleyeceği doğru tedavi yöntemi, kişilerin en hızlı şekilde ağız ve diş sağlıklarını geri kazanmalarında oldukça etkilidir. Ağız ve diş alanında şikayeti olan kişiler, hastanelerde tedavi olabilecekleri gibi özel diş kliniği gibi kurumları da tercih edebilirler. İstanbul Dental Care, alanında uzman hekimleriyle ağız ve diş sağlığı alanında özverili olarak çalışmalarını sürdürür.
Doğru diş kliniği seçiminde bulunmak, diş sağlığını geri kazanmak isteyen herkes için büyük önem taşır. Günümüzde diş kliniği açmak için her ne kadar doğru lokasyon ve mekan önemliyse de, hepsinden daha önemlisi başarılı sonuçlar elde edebilmektir. Diş kliniği açma maliyeti de, tercih edilen malzemelerin kalitesi ve kliniğin bulunacağı lokasyonun popülaritesi gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir.
“Diş kliniği açmak kaç para?” sorusu baz alınarak genel bir hesaplama yapılsa, bu fiyatların az önce sıralanan faktörlere göre değişkenlik gösterebildiği açıkça anlaşılır. Diş kliniği açmak isteyen hekimler, öncelikli olarak; hangi şehirde, semtte ve kaç metrekarelik bir alanda çalışmak istediklerine karar vermelidirler. Tüm bunlar belirlendikten sonra maliyet hesabı yapmak daha uygun olur.
Doğru yerde diş kliniği açmak kadar doğru diş kliniği tasarımı tercih etmek de önemlidir. Çünkü ağız ve diş bakımı denildiği zaman kişilerde genellikle acı ve korku duyguları açığa çıkar. Diş kliniği tasarımında rahatlatan, huzur veren renkler tercih edilirse; bu detayların, hastaların korkularını yenmelerinde de etkili olma olasılığı yüksektir.
Ağız ve Diş Sağlığını Korumak için Alınması Gereken Önlemler
Sağlıklı bir ağıza ve dişlere sahip olmak herkes için çok önemlidir. Uzmanlar, ağız ve diş sağlığının korunması için kişilerin düzenli olarak en az altı ayda bir kontrole gitmelerini önerir. Bunun yanı sıra; düzenli olarak dişlerin fırçalanması, dişlerin güzelce temizlenebilmesi için diş ipi kullanılması, dişin çürümesine engel olabilmek için suların uygun klora sahip olması gibi detaylar önemlidir.
Diş çürümesinin önüne geçebilmek için çok şekerli ve tatlı besinlerden uzak durmak gerekir. Tatlı ve şekerli besinler tüketildiğinde dişler hemen fırçalanmalıdır. Örneğin; dişlerinizi fırçalarken diş etlerinizde kanama oluyorsa ve gün içinde belli şişlikler meydana geliyorsa, bu şikayetlerin zamanla iltihaba sebep olabileceği gibi diş çekimini de beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır. Diş eti hastalıklarının önüne geçilebilmesi için diş fırçalamanın ve düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmenin önemi büyüktür.
Asitli ve tatlı gıdaların tüketilmesi, dişlerde mikroorganizmaların daha etkili olmasını sağlar. Asitli içecek ve şekerli gıda tüketimine dikkat etmek, dişleri korumak için önemlidir. Fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu ve sert kuruyemişleri dişle kırmamaya özen göstermek gerekir. Bunun yanı sıra kürdan kullanırken de hassas olmaya, diş etine zarar vermemeye dikkat edilmelidir. Sert cisimler diş minesinin çatlamasına sebep oldukları gibi bakterilerin dişteki etkisinin de artmasını sağlar.
Asitli ve tatlı gıdalar, sağlıklı dişlere sahip olmak isteyenlerin uzak durması gerektiği gıdalardır. Unutulmamalıdır ki, dişlerin çürümesi ağızda bakterilerin çoğalması ve temizlenmemesi sonucu meydana gelir. Ağızda oluşan enfeksiyonun uzun süre tedavi edilmemesi sonucu, enfeksiyonun vücuda yayılıp başka hastalıklara sebep olması olasıdır. Bu sebeple diğer organların da zarar görmemesi için düzenli olarak diş bakımının yapılması gerekir.
Doğru Diş Fırçalama Teknikleri Nelerdir?
Ağız ve diş sağlığı için doğru diş fırçalama tekniklerinin de önemi büyüktür. Kullanılacak olan diş macunu fırça ıslatılmadan, fırça üzerine mercimek büyüklüğünde sıkılmalıdır. Günümüzde halk arasında karbonatın da dişleri beyazlattığı konuşulur. Karbonat ve diş pastası gibi ürünlerdeki aşındırıcılar büyük olduğu için diş minesine zarar verebilir. Uzmanlar ayda bir ya da iki kez kullanılmasını önermektedir.
Diş fırçalama tekniği olarak da, 45 derecelik açıyla diş etinden dişe doğru fırçalama yapılır. Dairesel hareketlerle dişlerin ön yüzü fırçalanır. Ön taraftan arka dişlere doğru, ağızdaki tüm dişlerin fırçalanmasına özen gösterilmelidir. Dişlerin iç kısımlarının da güzelce fırçalanmasına dikkat edilmelidir. Dişlerin arka kısımları fırça dik tutularak temizlenmelidir. Azı dişleri olarak bilinen dişler de, fırçanın ileri geri hareket ettirilmesiyle temizlenmelidir.
En çok merak edilen bir diğer konu da, hangi tür diş fırçasının seçilmesi gerektiğidir. Kişiler ağız ve diş yapılarına en uygun fırça modeli için hekimlerinin önerisini dikkate almalıdır. Fırçanın ıslatılmasına gerek yoktur, ağızdaki tükürük macunun köpürmesi için ideal miktardadır. Yapılan en yaygın hatalardan birisi de diş macununun fırça boyunca sıkılmasıdır. Diş macununun mercimek tanesi kadar fırçaya sıkılması yeterlidir.
Fazla macun kullanımı ağızdaki nane aromasını ve dolaylı olarak da ferahlık hissini artıracağı için uzun süreli bir fırçalamanın önüne geçer. Bu da dişlerin etkili bir şekilde temizlenmemesine sebep olur. Diş fırçalama işlemi kesinlikle sağdan sola ya da soldan sağa yatay bir şekilde yapılmamalıdır. Yatay fırçalama diş minesine zarar vereceği için renk değişikliğinin oluşmasına ve sıcak soğuk hassasiyetinin artmasına sebep olur.
Diş fırçasının doğru yönde hareket ettirilmesi diş sağlığı için büyük önem taşır. Bilinçsiz fırçalama vücudun en sert dokularından biri olan diş minesinin aşınmasına yol açar. Doğru diş fırçası seçimi, mercimek tanesi kadar diş macunu ve doğru diş fırçası hareketiyle diş temizliğinin en önemli kısmı başarılı bir şekilde tamamlanmış olur.
Diş fırçalama işlemi tamamlandıktan sonra, diş fırçasının ulaşamadığı yerler diş ipiyle güzelce temizlenmelidir. Diş ipi diş eti ve diş arasına, diş eti zarar görmeyecek şekilde yerleştirilmelidir. Günümüzde daha kolay bir kullanım imkanı sunması için farklı diş ipleri üretilmektedir. Dişlerin temizlendiğinden emin olabilmek için diş ipi kullanmanın önemi büyüktür.
Diş bakımının tamamlanmasının ardından, ağız bakımına geçilir. Son aşamada, dili güzelce fırçalamak gerekir. Dili fırçalamak, ağız kokusu gibi istenmeyen kokuların önüne geçmek için de etkili bir yöntemdir. Uzmanlar, ağızda kokuya neden olan bakterilerin dilde yer aldığı söylemektedir. Dil temizliği için diş fırçalar kullanılabileceği gibi dil için özel olarak geliştirilmiş fırçalar da tercih edilebilir.
Fırça dilin boğazaya yakın kısmından ön tarafa doğru ufak hareketlerle hareket ettirilir. Fırçayı dile yukarıdan aşağıya sürtme hareketiyle hareket ettirmek gerekir. Bu işlemi yaparken fazla bastırmamaya ve dili kanatmamaya dikkat etmek önemlidir. Ağız gargaraları, ağız spreyleri ve ağız duşları gibi ağız kokusunu engelleyecek ve diş sağlığını etkileyecek ürünler de tercih edilebilir.