Hemşireler Dert Küpü

AHA-ISPARTA- Hemşireler Haftası etkinliklerle başladı. Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Halime Yılmaz, hemşirelerin içinde bulunduğu durumu anlatarak, yaşadıkları sorunları ortaya koydu.

Her yıl 12 - 18 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Hemşireler Haftası ve 12 Mayıs Hemşireler Günü dün yapılan etkinliklerle başladı.
Etkinlikler çerçevesinde Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Halime Yılmaz ile derneğe mensup hemşireler saat 09.00'da Süleyman Demirel Üniversitesi Şevket Demirel Kalp Merkezi önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdüler. Bu yürüyüş esnasında hemşireler tarafında hafta ile ilgili ve sorunlarını içeren çeşitli pankartlar açıldı.
Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Halime Yılmaz ile derneğe mensup hemşireleri ilk olarak Atatürk Anıtına Çelenk sundular ve ardından bir dakikalık saygı duruşu ve istiklal marşını söylediler. Hemşireler daha sonra; Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Halime Yılmaz önderliğinde Vali Ali Haydar Öner'i makamında ziyaret ederek gün ve haftanın anlam ve önemini kendisine sundular.

Görüşmeden sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Halime Yılmaz, açıklamasında şunları söyledi; "1980' li yıllardan bu yana mesleki kimlik arayışı içindeydik. Bizler elbette biliyorduk mesleğin nasıl bir öz'e sahip olması gerektiğini. Ancak, 1954 tarihli Hemşirelik Kanunu ile öylesine bir kimlik çizilmiş ve bu kimliğe öylesine alışılmıştı ki bir başka kimliği tüm kesimlere anlatmak ve benimsetmek yıllarımızı aldı. Sağlık Hizmetleri Sistemi içerisinde yıllar yılı her ne istenilirse onu yapmaya hazırlanmış, sormaya, sorgulamaya, yapması gereken asıl işi ortaya çıkartmaya ve bu işi nasıl yapacağını tanımlamaya, sahiplenmeye ve geliştirmeye neredeyse bütünüyle yabancılaştırılmış bir insan gücü olarak var olduk. Bu var oluş biçimi, bizi de sistemi de bir hayli hırpaladı.

Yukarıda değinilen kimliğin, istediğimiz yönde değiştirilmesine imkân vermesi bakımından 25 Nisan 2007 çok önemli bir tarihtir. Bu gün, 1954 tarih ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu neredeyse tümden değişmiştir. Değişen kanun ile hemşirelik unvanı lise üzerine 4 yıl süreli lisans eğitimi ile kazanılır hale gelmiş, mesleğe girişte cinsiyet ayrımı ve yaş sınırlaması kaldırılmıştır. Değişen kanun ile mesleğin devinim alanı ve devinim biçimi belirlenmiş; mesleki alanda lisans eğitimi üzerine yapılan yüksek lisans ve doktora çalışması sonrası elde edilen diplomaların uzmanlığa tekabül etmesi nedeniyle "uzman hemşire" unvanı kabul edilmiş; ihtiyaç duyulabilecek alanlarda sertifika eğitimi ile hemşirenin daha güvenilir, nitelikli ve eğitildiği alanın özelliğine göre daha yetkili hizmet vermesini sağlayacak sertifika eğitimi konusuna açıklık getirilmiştir. Bunlar devrim niteliğinde değişimlerdir.
08 Mart 2010'da bizler için çok önemli bir tarihtir. Çünkü kanunun 4. maddesinde belirtilen görev, sorumluluk ve yetkileri açımlayan Hemşirelik Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu yönetmelik her ne kadar bazı önemli çelişkiler içeriyorsa da geride bırakılan yönetmelikle kıyaslanamayacak bir yaklaşım ve usluba sahiptir. Bu yönetmelikle, hemşireliğin 4 temel görevi kabul edilmiştir: Bakım verme (kanıta dayandırarak) - Araştırma yapma - Eğitim Yapma - Kendi hizmetini özerk bir anlayışla Yönetme. Bu bağlamda, bir mesleğin bir başka meslekle ikame edilmemesi gerektiği anlayışını içeren Bakanlık Makamının 08.02.2010 tarih ve 2093 sayılı belgesi, sahip çıkılması gereken çok önemli bir belgedir.
Yılların ürettiği sorunların bir kalemde, bir günde ortadan kalkamayacağının bilincindeyiz. Üretilen bu belgelere hep birlikte sahip çıkılmadığı taktirde bunların bir değerinin kalmayacağının bilincinde olduğumuz gibi... Mesleğimizle ilgili olarak üretilen bu belgelerle, sağlık sistemi için üretilen diğer bazı belgeler arasında çelişkilerin giderilmemesi durumunda sevincimizin sönmeye mahkum olacağının bilincinde olduğumuz gibi...
Örneğin, Kamu Hastane Birlikleri Kanun Tasarısında hemşirenin, hemşirelik hizmetlerinin adı geçmemektedir. Hizmet birimleri içerisinde Bakım Hizmetleri olarak geçen bir birim yer almaktadır ve bakım hizmetlerinin yönetiminde sektörde çalışan örneğin, bir diyetisyen ya da fizyoterapist, bir sağlık idarecisi ya da bir hemşire yer alabilecektir. Bu, 08 Mart 2010 'da çıkan Hemşirelik Yönetmeliğinde yer alan Hastane Başhemşireliği pozisyonu, dolayısı ile 24 saat görev yapan hastanelerde aynı şekilde 24 saat görev yapan hemşirelik hizmetlerinin meslek içinden değil meslek dışından yönetimini getirmektedir ki, bunun dünyada benzeri yoktur. Hastanelerin sayıca en fazla ve 24 saat görev yapan çalışanları olarak hemşirelerin, kendi hizmetlerini yönetme hakları ellerinden alınmaktadır.

Hemşirelik dünyası bu durumdan fevkalade huzursuzdur ve tepkisini de uygun zamanlarda, uygun yollarla göstermektedir.Örneğin, Aile Hekimliği Pilot Uygulama Yönetmeliğinde, Aile Sağlığı Elemanı olarak adlandırılan hizmete talip olacak kişi eğer hemşire ise, yapması istenilen görevlerle, değişen kanunda ve ondan esinlenen yönetmelikte tarif edilen hemşirenin yapacağı görevler arasında uzaktan yakından alakalı hiçbir görev yoktur. Bu koşullarda aile hekiminin hemşire istihdam etmesi, bu insan gücünün tıpkı diş hemşireliğinde olduğu gibi yanlış iş ya da yerde tüketilmesi olacaktır. Ülkemizde bu çok yapılmış ve ardından da hemşire açığından çok söz edilmiştir. Nitekim Sağlık Bakanlığı, 5 yıldan bu yana hemşirelerin ağız ve diş sağlığı polikliniklerinde çalıştırılmamasına ilişkin gerekçeli açıklamalarımızı dikkate almış ve hemşirelerin bu birimlerde bundan böyle görevlendirilmeyeceklerine ilişkin bilgiyi 14 Nisan 2010 tarih ve 1554 sayılı yazı ile derneğimize göndermiştir. Bu nedenle de Sağlık Bakanlığı'na müteşekkiriz. Talebimiz, benzer uygulamanın Aile Hekimliği konusunda da yapılması ve böylece hemşirelerin, öncelikli görevleri olması gereken halkın sağlığını korumaya ve yükseltmeye yönelik görevlerini, diğer bir değişle Halk Sağlığı Hemşireliği görevlerini yerine getirebilecekleri sağlık ocağı gibi birimlerde görevlendirilmesi konusunda gerekli girişimlerde bulunulmasıdır.

Sağlık Hizmetlerinde taşeronlaşma, sağlık hizmetinin niteliğini ve sürekliliğini tehdit edici yönde hızla ilerlemektedir. Bu durum, uzun bir süredir hemşireleri etkilemektedir ve onları giderek daha da fazla kıskacına alacak gibi görünmektedir. Güvencesiz çalışma koşulları ve düşük ücret bu mesleğe olan ilgiyi azaltacak boyutlara ulaşabilir ve sonuç olarak her insanın hayatında mutlaka ihtiyaç duyacağı nitelikli, güvenli bakım verecek hemşireyi bulması haylice zorlaşabilir.

Hemşire insan gücünün yanlış yerde istihdamı; istihdam edilenin muhtelif nedenlerle işte tutulamaması; kalkınma planlarında hemşire insan gücü sayısına ilişkin olarak bildirilen rakamların sağlam bir temele dayandırılmaması; dayandırılan temel üzerinden bildirilen rakamlara ulaşılabilmesi için gereken alt ve üst yapı çalışmalarının geniş ölçüde göz ardı edilmesi; Dileriz ki tüm yetkililer bu konuda olup bitenin bir an önce farkına varır ve gereken önlemleri alırlar.

Her zaman söylediğimiz gibi mesleğimizle ilgili sorunlara bir bütün olarak bakmak ve çözümleri de bu bütünlük içerisinde üretmek zorundayız. Örneğin, eğitimi lisans düzeyine çekmek sorunun sadece bir bölümüne çözüm getirmektir. Hemşirelik Hizmetleri Yönetimleri özerk bir yapıya kavuşturulmaz ise eğitimin lisansa temellendirilmesinin mesleki yönden bir anlamı hemen hiç yoktur. Çalışma koşulları ve ona uygun ücretlendirme sorunları varken, meslek yönetiminde özerk olmanın yararı ne olabilir? Bunların hepsi birbirini belirleyen/besleyen sorunlardır ve çözüm üretirken bu gerçeklerin gözden kaçırılmaması gerekir.Bunlar ve diğer pek çok sorunun varlığı insana sunulan hizmetin istenen düzeyde olmasını etkileyebilmektedir. Sorunların çözümü mesleğin daha iyi sunulmasını bu sayede, toplumun maksimum düzeyde hemşirelik hizmeti almasını sağlayacaktır.

Isparta'da çalışan biz hemşireler sorunlarımızın bilinci içinde birlik ve beraberliğimizi sergilediğimiz bu günde, sorunlarımızın çözümünde ve daha iyi sağlık hizmeti sunmak için gerekli olanakları oluşturmada yetkililerin bize katkı ve desteklerini bekliyoruz. Bu vesileyle tüm meslektaşlarımızın 12 Mayıs Dünya Hemşireler Gününü Kutlarız" dedi.

HABER- Yunus ÖZLER