ABD'nin Girişimleri Bizim İçin Yok Hükmündedir

AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Cüneyt Yüksel, Tekirdağ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından, ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma girişimini protesto amacıyla düzenlenen 'İşgale Karşı Ses Ver!' Eylemine katıldı. Başkan Yüksel ABD nin girişimlerinin yok hükmünde sayıldığını ifade etti.

Tuğlalı Park’ta binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen protesto eyleminin ardından yazılı bir açıklama yayınlayan İl Başkanı Yüksel, ABD’nin yaklaşımlarını ‘akıl tutulması’ ve ‘izansız’ olarak nitelendirdi. ABD’nin, dökülen binlerce Filistinlinin kanından, İsrail kadar sorumlu olduğuna vurgu yapan Yüksel, “ABD’nin girişimleri bizim için yok hükmündedir. Müslümanlar olarak, Kudüs’ün namusunu korumak, tarihin bize yüklediği mukaddes bir sorumluluktur.” ifadelerine yer verdi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin, büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma girişimine karşı çıkan ülkeler arasında yer alan Türkiye’de, ABD’nin eylem ve kararları protesto edildi. Ülke genelinde düzenlenen protesto eylemlerine Tekirdağ’da toplanan binlerce vatandaş da destek verdi.

Tekirdağ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından düzenlenen “İşgale Karşı Ses Ver!” eylemi için Tuğlalı Park’ta bir araya gelen Tekirdağlılar, ABD ve İsrail’in ortak yaklaşımlarını kınadı. Protesto eylemine AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Cüneyt Yüksel, eylemin ardından yayınladığı basın açıklamasıyla, Amerikan hükümetinin, Ortadoğu’yu yakından ilgilendiren girişimlerini ve kararlarının kabul edilemez olduğunu bildirdi.

KUDÜS’ÜN NAMUSUNU KORUMAK, TARİHİN MÜSLÜMANLARA YÜKLEDİĞİ MUKADDES BİR SORUMLULUKTUR

Açıklamasında, kadim Kudüs’ün İslam’ın ilk kıblesi olduğuna dikkat çekerek, Kudüs’ün namusunu korumanın, tarihin Müslümanlara yüklediği mukaddes bir sorumluluk olduğunun altını çizen Yüksel, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma girişiminin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yüksel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “ABD’nin içerisine düştüğü bu akıl tutulması ve izansız yaklaşım, ABD’yi dünya kamuoyunda ve devletler arenasında yalnızlığa mahkûm ederken, işgal ve terör devleti İsrail’in zulmüne ve işlediği suçlara da ortak etmiştir. Binlerce Filistinlinin kanlarının dökülmesinden, İsrail kadar ABD’nin de sorumluluğu vardır.

KUDÜS’ÜN STATÜSÜNÜ DEĞİŞTİRECEK HER TÜRLÜ ADIMDAN ŞİDDETLE KAÇINILMASI ŞARTTIR

ABD bu girişimiyle BM’yi, BM kararlarını ve uluslararası hukuku açıkça hiçe saydığını göstermiş, bölgedeki ihtilafın çözümünde bir arabulucu değil açıkça bir taraf olduğunu ilan etmiştir. Kudüs’ün, gerek Birleşmiş Milletler kararlarıyla, gerekse uluslararası antlaşmalarla garanti altına alınmış statüsünü değiştirecek her türlü adımdan şiddetle kaçınılması şarttır. BM Genel Kurulu’nun ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Kudüs konusundaki son kararları ortadayken, ABD’nin hayata geçirdiği bu sorumsuz ve hukuksuz girişim, Ortadoğu’da kanı ve gözyaşını artırmaktan, kaosu derinleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir.

BARIŞIN ŞEHRİ KUDÜS’ÜN KANA BULANMASINI LANETLİYORUZ

Çok güçlü uluslararası meşruiyeti olan bunca karara rağmen hakları ihlal edilen Filistinli kardeşlerimizin, onurlu davalarını savunurken İsrail’in eli kanlı katilleri tarafından şehit edilişini içimiz kan ağlayarak takip ettik. İsrail’in, şu ana kadar 55 Filistinli kardeşimizin şehadeti ve binlerce masum kardeşimizin yaralanmasıyla sonuçlanan eylemlerini şiddetle kınıyoruz.

ABD ve İsrail’in, coğrafyamızın gözbebeği ve barışın şehri olan mukaddes Kudüs’ü kana bulamasını, uluslararası hukuku vahşice çiğnemesini en güçlü şekilde lanetliyoruz. İsrail’e, böyle devam etmesi halinde, eninde sonunda akıttığı masum kanlarında boğulacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.

BM’Yİ BİR KEZ DAHA HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Uluslararası kuralların ve vicdanın bu derece hoyratça çiğnenmesi, hiç kimsenin kendini güvende hissetmediği bir dünyaya doğru gidildiğinin ifadesidir. Müslümanların, Hristiyanların ve Musevilerin kendi dini ve tarihi hafızalarını muhafaza ettiği Kudüs’te, bu dengenin bozulması çok daha büyük sorunları tetikleme potansiyeline sahiptir. Bu tehlikenin bilincinde olduğunu düşündüğümüz uluslararası arenayı ve Birleşmiş Milletleri zaman kaybetmeksizin bir kez daha harekete geçmeye çağırıyoruz. Türkiye, bu hukuksuzluğa karşı, dönem başkanı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası platformlarda ve ikili temaslar vesilesiyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.

KATLİAMA SESSİZ KALMAYACAĞIZ

Ümmetin onuru Kudüs’ün, bu tarz oldu bittilerle işgal girişimine karşı Selahaddin Eyyubi gibi dimdik duracağız. Unutulmamalıdır ki bölgenin huzur ve istikrarı ancak, Kudüs’ün, çok dinli, çok dilli, çok kültürlü çoğulcu yapısı korunduğu, Kudüs barışa kavuştuğu zaman sağlanabilir. Binlerce Filistinlinin kanlarının dökülmesinden, İsrail kadar ABD’nin de sorumluluğu vardır. İsrail’in dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği bu katliama sessiz kalmayacağız.

TÜRKİYE, CUMHURBAŞKANIMIZIN ÖNCÜLÜĞÜNDE MAZLUMUN YANINDA OLACAKTIR

Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisi, insanlığın kadim silueti, bağımsız Filistin Devleti’nin başkentidir. Filistin ve Filistinliler asla yalnız değildir. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde mazlumun yanında durmaya, hakkın, adaletin ve vicdanın yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir” Dedi.

Haber: Abdurrahim Yıldırım