CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, Kadına şiddetin önlenebilmesi için,
kadınların üretimde ve istihdamda tutulması gerektiğini ifade ederek, Ak Parti iktidarında
kadınların tarımdan ve topraktan uzaklaştırıldığını ifade ederek; “Geçen yıla göre erkeklerin
yüzde 2.4’ü, kadınların ise yüzde 8.6’sı tarımsal istihdamdan çıkmıştır. Bu veriler; kadının
topraktan kopuşunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır” dedi.
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Aygun kadına şiddet ve kadınların istihdamı konusunda yaptığı basın açıklamasında şu
sözlere yer verdi; “AKP’nin baş tacı ettiği ranta karşı toprağına, yeşiline, zeytinine, ağacına,
suyuna sahip çıkan ve Türkiye’nin her bölgesinde doğal güzelliklerini korumak için savaşan
Türk kadını, gösterdiği direnişle gücünü ve inancını ortaya koymuştur. Türkçe’deki “Toprak
Ana” sözü, kültürümüzde kadının üreten kimliğinden gelmektedir. Bahçedeki elma ağacı,
saksıdaki sardunya, tarladaki domates, dalındaki elma kadın ile hayat bulur. Elmadan reçel,
domatesten salça üreten de aynı eldir.
KADINIMIZI TOPRAKTAN UZAKLAŞTIRIYORUZ
Ziraat mühendisi bir vekil olarak üzülerek belirtirim ki kadınlarımızı verdikleri bu büyük
mücadeleye rağmen üretimden soğutuyoruz. Mutfak ekonomisini yöneten, gıda
güvenliğimizin sigortası olan tarım sektöründe lokomotif olan kadınlarımız ne yazık ki adım
adım üretimden çekilmektedir. Kadınlarımız, tarım ekonomisinden vazgeçtikçe tarımsal
üretim düşecek ve gıda fiyatları da yükselmeye devam edecektir.
TÜİK’in son istihdam verilerine göre; tarımda istihdam edilen 5 milyon 23 bin kişiden 2
milyon 178 binini kadınlar oluşturmaktadır. Üstelik kadınlarımızın yüzde 90’ı sigorta kaydı
olmadan, yüzde 80’i aile işçisi olarak ücret almadan çalışmaktadır. Tarımsal istihdamın ve
üretimin yarısını kadınlar oluşturmasına karşın emeğinin karşılığını alamamakta ve hak ettiği
ekonomik güvenceden yoksun çalışmaktadır. Kadınlarımız; emeğinin karşılığını alamadığı
için tarımsal üretimden çekilmektedir. Girdi maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle çiftçilerimiz
üretimi azalttığı için tarımsal istihdam da daralmıştır. Ancak bu daralmanın en çok kadınlar
aleyhine işlemesi dikkat çekicidir. Geçen yıl 2 milyon 382 bin kadının istihdam edildiği tarım
sektöründe bu yıl 2 milyon 178 bin kadın istihdam edilmiştir. Geçen yıla göre erkeklerin
yüzde 2.4’ü, kadınların ise yüzde 8.6’sı tarımsal istihdamdan çıkmıştır. Bu veriler; kadının
topraktan kopuşunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.
Hâlbuki tüm dünyada kadın çiftçilerin sayısının arttığı bir süreç yaşanmaktadır. BM Gıda ve
Tarım Teşkilatı (FAO) gelişmekte olan ülkelerde kadınların tarım sektöründeki ağırlığının
arttığı bir akım yaşandığını ortaya koymaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de
kadın çiftçilerin sayısının arttırılması, kadın emeğinin pazara çıkarılmasındaki engellerin
kaldırılması ve kadınların örgütlenmeleri gerekmektedir. Ne var ki AKP iktidarı; kadının
erkekle tam eşit ve özgür olduğu Türkiye idealini baltalamaktadır. İslam Konferansı Örgütü
Kadının İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğü’nü onaylanmak üzere TBMM’ye getiren AKP iktidarı,
İslam ülkelerindeki kadının rolünü referans alacaksa bu Türk kadını için büyük geri gidiş
olacaktır.
Merkezi Kahire’de kurulacak Kadının İlerlemesi Teşkilatı’nın tüm üye devletlerde
yapılandırılmasına geçilecektir. İşin vahim yanı, Tüzüğün giriş kısmında, “Müslüman
âleminde hızla değişen, gelişen ve modernleşen dünyada kadınların erkeklerin saygı duyulan
eşleri olarak yetiştirilmesi, eğitimi, öğretimi” amaçlanmaktadır. Kadının eğitiminin “erkeğe
saygı duyan eş” noktasına indirgenmesine dayanan yeni hedef; Türk kadının elindeki haklara
yönelik büyük bir tehdittir. Kadına yönelik şiddeti ve her türlü istismarı önlemenin panzehiri;
kadını üretimde tutmak, daha çok istihdam etmek, liyakatli ve pedagojik açıdan uygun
kadrolarla çağdaş ve bilimsel eğitimi vermektir. Kadının erkekle tam eşit ve özgür olduğu bir
Türkiye mümkündür. Bu hedefte kadınlarla birlikte el ele mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kadınların siyasette, toplumda, ekonomide ve aile hayatında hak ettiği konumu alacağı bir
Türkiye dileği ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum”
dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım
kadınların üretimde ve istihdamda tutulması gerektiğini ifade ederek, Ak Parti iktidarında
kadınların tarımdan ve topraktan uzaklaştırıldığını ifade ederek; “Geçen yıla göre erkeklerin
yüzde 2.4’ü, kadınların ise yüzde 8.6’sı tarımsal istihdamdan çıkmıştır. Bu veriler; kadının
topraktan kopuşunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır” dedi.
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Aygun kadına şiddet ve kadınların istihdamı konusunda yaptığı basın açıklamasında şu
sözlere yer verdi; “AKP’nin baş tacı ettiği ranta karşı toprağına, yeşiline, zeytinine, ağacına,
suyuna sahip çıkan ve Türkiye’nin her bölgesinde doğal güzelliklerini korumak için savaşan
Türk kadını, gösterdiği direnişle gücünü ve inancını ortaya koymuştur. Türkçe’deki “Toprak
Ana” sözü, kültürümüzde kadının üreten kimliğinden gelmektedir. Bahçedeki elma ağacı,
saksıdaki sardunya, tarladaki domates, dalındaki elma kadın ile hayat bulur. Elmadan reçel,
domatesten salça üreten de aynı eldir.
KADINIMIZI TOPRAKTAN UZAKLAŞTIRIYORUZ
Ziraat mühendisi bir vekil olarak üzülerek belirtirim ki kadınlarımızı verdikleri bu büyük
mücadeleye rağmen üretimden soğutuyoruz. Mutfak ekonomisini yöneten, gıda
güvenliğimizin sigortası olan tarım sektöründe lokomotif olan kadınlarımız ne yazık ki adım
adım üretimden çekilmektedir. Kadınlarımız, tarım ekonomisinden vazgeçtikçe tarımsal
üretim düşecek ve gıda fiyatları da yükselmeye devam edecektir.
TÜİK’in son istihdam verilerine göre; tarımda istihdam edilen 5 milyon 23 bin kişiden 2
milyon 178 binini kadınlar oluşturmaktadır. Üstelik kadınlarımızın yüzde 90’ı sigorta kaydı
olmadan, yüzde 80’i aile işçisi olarak ücret almadan çalışmaktadır. Tarımsal istihdamın ve
üretimin yarısını kadınlar oluşturmasına karşın emeğinin karşılığını alamamakta ve hak ettiği
ekonomik güvenceden yoksun çalışmaktadır. Kadınlarımız; emeğinin karşılığını alamadığı
için tarımsal üretimden çekilmektedir. Girdi maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle çiftçilerimiz
üretimi azalttığı için tarımsal istihdam da daralmıştır. Ancak bu daralmanın en çok kadınlar
aleyhine işlemesi dikkat çekicidir. Geçen yıl 2 milyon 382 bin kadının istihdam edildiği tarım
sektöründe bu yıl 2 milyon 178 bin kadın istihdam edilmiştir. Geçen yıla göre erkeklerin
yüzde 2.4’ü, kadınların ise yüzde 8.6’sı tarımsal istihdamdan çıkmıştır. Bu veriler; kadının
topraktan kopuşunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.
Hâlbuki tüm dünyada kadın çiftçilerin sayısının arttığı bir süreç yaşanmaktadır. BM Gıda ve
Tarım Teşkilatı (FAO) gelişmekte olan ülkelerde kadınların tarım sektöründeki ağırlığının
arttığı bir akım yaşandığını ortaya koymaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de
kadın çiftçilerin sayısının arttırılması, kadın emeğinin pazara çıkarılmasındaki engellerin
kaldırılması ve kadınların örgütlenmeleri gerekmektedir. Ne var ki AKP iktidarı; kadının
erkekle tam eşit ve özgür olduğu Türkiye idealini baltalamaktadır. İslam Konferansı Örgütü
Kadının İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğü’nü onaylanmak üzere TBMM’ye getiren AKP iktidarı,
İslam ülkelerindeki kadının rolünü referans alacaksa bu Türk kadını için büyük geri gidiş
olacaktır.
Merkezi Kahire’de kurulacak Kadının İlerlemesi Teşkilatı’nın tüm üye devletlerde
yapılandırılmasına geçilecektir. İşin vahim yanı, Tüzüğün giriş kısmında, “Müslüman
âleminde hızla değişen, gelişen ve modernleşen dünyada kadınların erkeklerin saygı duyulan
eşleri olarak yetiştirilmesi, eğitimi, öğretimi” amaçlanmaktadır. Kadının eğitiminin “erkeğe
saygı duyan eş” noktasına indirgenmesine dayanan yeni hedef; Türk kadının elindeki haklara
yönelik büyük bir tehdittir. Kadına yönelik şiddeti ve her türlü istismarı önlemenin panzehiri;
kadını üretimde tutmak, daha çok istihdam etmek, liyakatli ve pedagojik açıdan uygun
kadrolarla çağdaş ve bilimsel eğitimi vermektir. Kadının erkekle tam eşit ve özgür olduğu bir
Türkiye mümkündür. Bu hedefte kadınlarla birlikte el ele mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kadınların siyasette, toplumda, ekonomide ve aile hayatında hak ettiği konumu alacağı bir
Türkiye dileği ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum”
dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım